O kırmızı defne meyvesini seviyor.
- She likes red bayberries.
Petrol sızıntısı körfezi kirletti.
- The oil spill polluted the bay.
O, bir makineli tüfek ile işgalcileri körfezde tuttu.
- He kept the invaders at bay with a machine gun.
Cumbayı açmak için sadece butona basmalısınız.
- You have only to push the button to open the bay window.
Bize bu koyda özel balık tutma izni verildi.
- We were granted the privilege of fishing in this bay.
bay colour:.
both you here with many a cursed oth, / Sweare she is yours, and stirre vp bloudie frayes, / To win a willow bough, whilest other weares the bayes.
Hey, mister! Eat my cat, please!
- Hey bayım! Kedimi yiyin, lütfen!
Mister Petro and his wife love my children a lot; I love theirs a lot, too.
- Bay Petro ve eşi çocuklarımı çok seviyor; ben de onunkileri çok seviyorum.
I am sorry, sir. We're closing early.
- Üzgünüm bayım. Erken kapanıyoruz.
Sir, do we have to write in ink?
- Bayım, mürekkeple yazmak zorunda mıyız?
I'm not sure if it's a male or a female.
- Onun bir erkek mi yoksa bir bayan mı olduğundan emin değilim.
Do you think a male Gemini would get on well with a female Pisces?
- Bir erkek ikizin bir bayan balıkla geçineceğini düşünüyor musun?
Mr Hawk is a kind gentleman.
- Bay Hawk bir tür beyefendi.
Mr Hawk is a kind gentleman.
- Bay Hawk, kibar bir beyefendidir.
Layla's life as a wealthy lady was a mirage.
- Varlıklı bir bayan olarak Leyla'nın yaşamı bir seraptı.
Ladies and gentlemen, I would like you to listen to my opinion.
- Baylar bayanlar, görüşüme kulak vermenizi istiyorum.
Ladies and gentlemen, due to an accident at the airport, our arrival will be delayed.
- Bayanlar baylar, havaalanındaki bir kaza sebebiyle varışımız gecikecek.
I'd like to make a person-to-person call to Mrs. Richards.
- Bayan Richards'la şehirler arası ihbarlı konuşma yapmak istiyorum.
That lady appears to be rich.
- Şu bayan zengin görünüyor.
... So it's-- we better sell a lot in the Bay Area. ...
... and we close the prison at Guantanamo Bay ...