to attempt, endeavor, try, examin

listen to the pronunciation of to attempt, endeavor, try, examin
الإنجليزية - التركية

تعريف to attempt, endeavor, try, examin في الإنجليزية التركية القاموس.

essay
rapor
essay
makale

Zamanlanmış makale yazımından nefret ederim. - I hate timed essay writing.

Tom makalesini tekrar yazmak zorundaydı. - Tom had to rewrite his essay.

essay
yazı

Yazıyı bitirmek 2 saatimi aldı. - It took me 2 hours to finish the essay.

Öğretmen Tom'a denemesinin iyi yazıldığını söyledi. - The teacher told Tom his essay was well written.

essay
yapmaya kalkışma
essay
yapmaya kalkışmak
essay
{i} deneme

Ben bir deneme üzerinde çalışmak zorunda kaldım. - I had to work on an essay.

Onun denemesi, sorunun sadece yüzeysel bir analizini yaptı, bu yüzden sınıfta en yüksek notu aldığında ona gerçekten büyük bir sürpriz olmuştu. - His essay gave only a superficial analysis of the problem, so it was a real surprise to him when he got the highest grade in the class.

essay
Kompozisyon

Bir kompozisyon yazabilir misin?.

Dersten sonra takılırsanız kompozisyonunuzda size yardımcı olabilirim. - If you stick around after class, I can help you with your essay.

Kompozisyon yarışması için giriş şartları çok sıkıdır. - The entry requirements for the essay competition are very strict.

essay
numune
essay
teşebbüs
essay
{f} kalkışmak
essay
müsvedde essayist deneme yazarı
essay
{f} denemek
essay
{i} deneme (bir düzyazı türü)
essay
teşebbüs etmek
essay
tecrübe
essay
(isim) deneme, girişim
الإنجليزية - الإنجليزية
{v} essay
to attempt, endeavor, try, examin
المفضلات