Bir saniyeliğine öleceğimi sandım.
- For one second I thought I would die.
Işık saniyede 186.000 millik bir hızla hareket eder.
- Light travels at a velocity of 186,000 miles per second.
Tom Mary'nin ayaklarına yardım etmek için elini aşağıya doğru uzattı.
- Tom reached down to assist Mary to her feet.
Tom sana yardım etmek için görevlendirilecek.
- Tom will be assigned to assist you.
Onun ikinci oğlu evlendi ve yuva kurdu.
- His second son married and settled down.
Muiriel, Tatoeba'nın ikinci üyesidir.
- Muiriel is the second member of Tatoeba.
Tom hareketi destekledi.
- Tom seconded the motion.
Yardımımıza ihtiyacın var mı?
- Do you need our assistance?
Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar.
- Motherhood and childhood are entitled to special care and assistance. All children, whether born in or out of wedlock, shall enjoy the same social protection.
Sana yardımcı olmak için buradayım.
- I'm here to assist you.
Zavallı adama yardımcı olmak için zahmete girdi.
- He took the trouble to assist the poor man.
Onlar bize yardım etmek için geldiler.
- They came to our assistance.
Benim bahçe işlerinde bana yardım etmeni istiyorum.
- I would like you to assist me with my gardening.
En küçük erkek kardeşimin ilk evliliğinden iki çocuğu var, ve diğer çocuk ikinci evliliğinden.
- My youngest brother has two children from his first marriage, and another child from his second.
Eldivenin tekini kaybettim. Şimdi diğer tekiyle ne yapmam gerekiyor?
- I lost a glove. Now what should I do with the second one?
A great part of the nobility assisted to his opinion.
He had two assists in the game.
Would you please assist John with learning English.
The foundation gave a much needed assist to the shelter.
... And I think it's a very good idea for Google to assist in ...