الإنجليزية - التركية
تعريف to assert solemnly; to asseverate في الإنجليزية التركية القاموس.
- vow
- yemin etmek
- vow
- ant içmek
- vow
- {i} adak
- vow
- {i} yemin
Bir daha onunla konuşmamaya yemin ettim.
-I vowed that I would never speak to her again.
Tom onu yapmayacağına yemin etti.
-Tom vowed he'd never do it.
- vow
- taahhüt etmek
- vow
- {i} yemin, ant; vaat
- vow
- vaat
- vow
- nezretmek
- vow
- ahit
- vow
- vadetmek
- vow
- adak adamak
- vow
- {f} yemin et
O, arkadaşının ölümünün intikamını almak için yemin etti.
-He vowed to avenge his friend's death.
Bir daha onunla konuşmamaya yemin ettim.
-I vowed that I would never speak to her again.
- vow
- {f} adamak
- vow
- {f} ahdetmek
- vow
- marriage vows evlilik sözü
- vow
- ada/yemin et
- vow
- (isim) adak, ant, yemin
- vow
- take vows rahibe olmak
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to assert solemnly; to asseverate في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- vow
to assert solemnly; to asseverate
الواصلة
to as·sert solemnly; to as·sev·er·ateالنطق
Resimler
المفضلات