Polis tıbbi konulardaki kriminal suçlamaları izlemekte isteksizdir.
- The police are reluctant to pursue criminal charges in medical cases.
Eğitimini sürdürmek istiyor musun?
- Do you intend to pursue your education?
Ben uluslararası finansta bir kariyer peşinde koşmayı planlıyorum.
- I plan to pursue a career in international finance.
İnsanlar daha fazla özgürlük ve eşitlik peşinde.
- People pursue more freedom and equality.
He even stands to gain in world terms: his noisy critics strengthen his projected image of a man determined to pursue peace with Palestinians.