الإنجليزية - التركية
تعريف to agitate the content of (a container) by passing something through it في الإنجليزية التركية القاموس.
- stir
- karıştırmak
Ben işleri karıştırmak istemiyorum.
-I don't want to stir things up.
- stir
- hareketlenmek
- stir
- kıpırdamak
- stir
- {i} hareketlenme
- stir
- {i} heyecan
Haber büyük bir heyecan yarattı.
-The news caused a huge stir.
Haber heyecan yaratıyor.
-The news is creating a stir.
- stir
- {f} uyandırmak
- stir
- {i} telaş
- stir
- çalkalamak
- stir
- kımıldatmak
- stir
- karıştırma
Pilavı karıştırmazsan onu yakarsın.
-If you don't stir the rice, it will burn.
Güveci karıştırmayı unutma.
-Don't forget to stir the stew.
- stir
- canlılık
- stir
- harekete geçirmek
- stir
- {i} kaynaşma
- stir
- {f} oynatmak
- stir
- hareket/karıştırma
- stir
- {f} karıştırmak: If you don't stir it, it'll burn. Onu karıştırmazsan dibi yanar
- stir
- {f} kıpırdatmak
- stir
- {i} kodes
- stir
- {f} hareket ettirmek
- stir
- {i} hapishane
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to agitate the content of (a container) by passing something through it في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- stir
Would you please stand here and stir this pot so that the chocolate doesn't burn?.
to agitate the content of (a container) by passing something through it
الواصلة
to ag·i·tate the con·tent of (a container) by pass·ing some·thing through itالنطق
Resimler
المفضلات