الإنجليزية - التركية
تعريف to adorn, grace, deck, set off في الإنجليزية التركية القاموس.
- beauty
- {i} güzel kız
- beauty
- {i} güzeller güzeli
- beautify
- süslenmek
- beauty
- beauty spot yüzdeki ben
- beauty
- beauty parlor güzellik enstitüsü
- beauty
- {i} nadide parça
- beauty
- {i} güzel
Japonya manzara güzelliğiyle ünlüdür.
-Japan is famous for her scenic beauty.
Bir güzellik salonunda hoş ve mutlu bir zaman geçirmeye ne dersin?
-How about spending an elegant and blissful time at a beauty salon?
- beauty
- {i} güzel şey
- beauty
- nefaset
- beauty
- güzel bir kimse
- beautify
- güzelleştirmek
Yüzyıllar önce evli Japon kadınlar kendilerini güzelleştirmek için dişlerini karartırlardı.
-Hundreds of years ago, married Japanese women would blacken their teeth to beautify themselves.
- beautify
- güzelleştir
Yüzyıllar önce evli Japon kadınlar kendilerini güzelleştirmek için dişlerini karartırlardı.
-Hundreds of years ago, married Japanese women would blacken their teeth to beautify themselves.
- beauty
- güzel şey/kişi
- beauty
- çok iyi kişi/şey
- beauty
- çok iyi şey
- beautify
- güzelleşmek
- beautify
- {f} süslemek
- beautify
- güzellestirmek
المصطلحات ذات الصلة
to adorn, grace, deck, set off
الواصلة
to adorn, grace, deck, SET offالنطق
Resimler
المفضلات