to act or behave; especially to act or behave so as to attract attention

listen to the pronunciation of to act or behave; especially to act or behave so as to attract attention
الإنجليزية - التركية

تعريف to act or behave; especially to act or behave so as to attract attention في الإنجليزية التركية القاموس.

carry on
sürdürmek
carry on
devam ettirmek
carry on
peşini bırakmamak
carry on
(deyim) [kd] flort etmek
carry on
(deyim) [kd] tartismak ,sorun cikarmak. a carry-on tartisma
carry on
oynaşmak
carry on
korte etmek
carry on
ilişkisi olmak
carry on
düşüp kalkmak
carry on
(deyim) homurdanmak
carry on
(deyim) mızmızlanmak
carry on
şamata etmek
carry on
kırıştırmak
carry on
sürdür

Kalmaya ve babasının işini sürdürmeye karar verdi. - He decided to stay and carry on his father's business.

İşi sürdürmeye karar verdim. - I have decided to carry on the work.

carry on
devam etmek

Devam etmekten başka seçeneğimiz yok. - We have no choice but to carry on.

carry on
(kızgınlıktan) bağırıp çağırmak; (kederden) fenalıklar geçirmek
carry on
with - (biriyle) gayrimeşru bir ilişki içinde olmak, aşna fişne olmak
carry on
(Fiili Deyim ) 1- sürdürmek , yapmak 2- -e devam etmek 3- yönetmek , yürütmek
carry on
sızlanıp durmak; (kızgınlıktan) bağırıp çağırmak
الإنجليزية - الإنجليزية
carry on

I really wish you wouldn't carry on like that in public!.

to act or behave; especially to act or behave so as to attract attention

    الواصلة

    to act or behave; es·pe·cial·ly to act or be·have so as to at·tract at·ten·tion

    النطق

المفضلات