to accomplish

listen to the pronunciation of to accomplish
الإنجليزية - التركية
gerçekleştirmek için
başarıya ulaşmak
perform
{f} yapmak

Tam vücut tarayıcıları sanal şerit arama yapmaktadır. - Full body scanners perform a virtual strip search.

Tom 100 saat toplum hizmeti yapmak zorundaydı. - Tom had to perform 100 hours of community service.

perform
{f} yerine getirmek

Söz vermek bir şeydir, ve diğeri yerine getirmektir. - It is one thing to promise, and another to perform.

perform
{f} uygulamak
perform
{f} oynamak
accomplish
üstesinden gelmek
accomplish
{f} yapmak

Tom yapmak için başladığı her şeyi başarabildi. - Tom was able to accomplish everything he'd set out to do.

İyiyi başarmak için kötülük yapmak gerekli değil. - It's not necessary to do evil in order to accomplish good.

accomplish
sonuçlandırmak
accomplish
yerine getirmek
accomplish
(fiil) başarmak, sonuçlandırmak, yapmak, yerine getirmek, üstesinden gelmek; almak (yol, zaman)
accomplish
sonuçlandır

O başladığı şeyi sonuçlandırır. - He accomplishes whatever he sets out to do.

accomplish
becermek üstesinden gelmek
accomplish
{f} almak yol
accomplish
hayata geçirmek
accomplish
(Tekstil) 1. gerçekleştirmek 2. yapmak (üretmek, çıkarmak, bitirmek)
accomplish
(Kanun) yapıp bitirmek
accomplish
başarı elde etmek
accomplish
(Askeri) ikmal etmek
accomplish
başarıya ulaşmak
accomplish
(Politika, Siyaset) icra etmek
accomplish
becermek
accomplish
sonunu getirmek
accomplish
bitirmek
perform
oynatmak
perform
sunmak
perform
performansı ... olmak
perform
performans sergilemek
perform
eda etmek
accomplish
başarıyla sonuçlandırmak
accomplish
başarmak

Hayatta bir şey başarmak istiyorum. - I want to accomplish something in life.

İyiyi başarmak için kötülük yapmak gerekli değil. - It's not necessary to do evil in order to accomplish good.

perform
rol oynamak
perform
temsil etmek
perform
müz.çalmak
accomplish
sonuçlandir
accomplish
(Mukavele) tamamlamak; başarmak, becermek, üstesinden gelmek
accomplish
başar

Ben, ne pahasına olursa olsun onu başaracağım. - I will accomplish it at all costs.

On yılımı alsa bile, işi başarmaya kararlıyım. - Even if it takes me ten years, I am determined to accomplish the job.

accomplish
nezaketli
accomplish
{f} zaman
accomplish
ikmal etmek accomplished ikmal edilmiş hünerli
perform
(fiil) oynamak, yapmak, yerine getirmek, uygulamak, numara yapmak, oynamak (rol), canlandırmak, konser vermek, işlemek
perform
çalmak
perform
oyna/yap
perform
{f} konser vermek
perform
{f} işlemek
perform
{f} (oyuncu/sanatçı) oynamak
perform
{f} canlandırmak
perform
{f} (oyunu) oynamak; (müzik
الإنجليزية - الإنجليزية
perform
To equip or furnish thoroughly; hence, to complete in acquirements; to render accomplished; to polish

These qualities . . . go to accomplish a perfect woman. - Charles Cowden Clarke.

To bring to an issue of full success; to effect; to perform; to execute fully; to fulfill; as, to accomplish a design, an object, a promise

This that is written must yet be accomplished in me - Luke 22:37.

To complete, as time or distance

He had accomplished half a league or more. - William H. Prescott.

To finish successfully
To gain; to obtain. - Shakespeare
to bring to pass
{v} to finish, effect, fulfill, adorn
put in effect; "carry out a task"; "execute the decision of the people"; "He actioned the operation"
to gain with effort; "she achieved her goal despite setbacks"
If you accomplish something, you succeed in doing it. If we'd all work together, I think we could accomplish our goal They are skeptical about how much will be accomplished by legislation. = achieve. to succeed in doing something, especially after trying very hard = achieve
{f} complete, finish; perform, execute
To gain; to obtain
to accomplish

    الواصلة

    to ac·com·plish

    التركية النطق

    tı ıkämplîş

    النطق

    /tə əˈkämpləsʜ/ /tə əˈkɑːmplɪʃ/

    فيديوهات

    ... There are alternatives to accomplish the objective I have, which is to bring down rates, broaden ...
المفضلات