to accompany or go with; to be companion to

listen to the pronunciation of to accompany or go with; to be companion to
الإنجليزية - التركية

تعريف to accompany or go with; to be companion to في الإنجليزية التركية القاموس.

company
bölük
company
şirket

O, geçen yıl o şirket için çalışmaya başladı. - He began to work for that company last year.

Acil internet girişi olan bir çevre yaratmazsak, bizim şirketimizde geride kalacak. - Our company is going to be left behind too if we don't create an environment in which we can get instant Internet access.

company
{i} birlik

Şirkete annesiyle birlikte geldi. - He came in company with his mother.

Tom sadece üç aydır firmamızla birlikte. - Tom has only been with our company for three months.

company
{i} ortaklık

Tom bir ortaklık istediğini söyledi. - Tom said he wanted some company.

Bir ortaklık ister misin? - Do you want some company?

company
{i} misafirler; misafir
company
{i} topluluk
company
kuruluş

Şirketin kuruluşu 1950 yılında oldu. - The launching of the company was in 1950.

company
misafirler
company
mürettebat
company
arkadaş

Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim. - A man is known by the company he keeps.

O, çok iyi bir arkadaş değildir. - He is not very good company.

company
dost

Tom şirkette benim dostumdur. - Tom is my ally at the company.

company
arkadaşlık

Sana arkadaşlık edebilir miyim? - Can I keep you company?

Sadece Tom'a arkadaşlık etmek için geldim. - I just came along to keep Tom company.

company
company manners görgü kurallarına uygun davranışlar
company
{i} topluluk, kumpanya
company
tiyatro oyuncu topluluğu
company
(isim) şirket, ortaklık, birlik; arkadaşlık, eşlik, topluluk, toplantı, misafir; bölük, tayfa
company
(Avrupa Birliği) şirket, firma
company
(Sosyoloji, Toplumbilim) eşlik (etme)
الإنجليزية - الإنجليزية
company
to accompany or go with; to be companion to
المفضلات