Havalanmak zorundayız.
- We've got to take off.
Garip bir ses duyduğumda uçak havalanmak üzereydi.
- The plane was about to take off when I heard a strange sound.
Garip bir ses duyduğumda uçak havalanmak üzereydi.
- The plane was about to take off when I heard a strange sound.
Lütfen kapıda ayakkabılarınızı çıkartın.
- Please take off your shoes at the door.
Bir Japon evinin girişinde ziyaretçilerden genellikle ayakkabılarını çıkartmaları istenir.
- At the entrance of a Japanese house, visitors are generally asked to take off their shoes.
Onların uçakları yakında kalkacak.
- Their plane will soon take off.
Uçak kalkmak üzeredir.
- The plane is about to take off.
He decided to let his mother take a night off from cooking, so he took her and his siblings out to dinner.