Dikkatli ve çalışkan olmak gereklidir, fakat bu kursu geçmek için yeterli değildir.
- Being careful and diligent is necessary, but not sufficient for passing this course.
Bir şekilde matematikten geçme notu aldım.
- I somehow got a passing grade in mathematics.
Ken sınavı geçerek yüzünün akıyla çıktı.
- Ken saved his face by passing the examination.
Sürücü sınavını geçerek herkesi şaşırttı.
- He amazed everyone by passing his driving test.
Geçen bir gemi tarafından kurtarıldılar.
- They were rescued by a passing ship.
Geçen bir gemi tarafından rastgele bulundu.
- He was picked up by a passing ship.
Onlar gerçekten bunun gelip geçici bir heves olduğunu kabul etmek istemiyor.
- They don't want to admit that it's really a passing fad.
Onlar gerçekten bunun gelip geçici bir heves olduğunu kabul etmek istemiyor.
- They don't want to admit that it's really a passing fad.
Bu sadece geçici bir hevesti.
- It was only a passing fad.
Geçen bir gemi tarafından rastgele bulundu.
- He was picked up by a passing ship.
They were polled, and to a man they agreed to go forward.