الإنجليزية - التركية
تعريف to a small extent; in a small amount; rather في الإنجليزية التركية القاموس.
- a bit
- bir parça
Bana o koyun etinden biraz ayır. Bir parça et için açlıktan ölüyorum.
-Save me some of that mutton. I'm starving for a bit of meat.
Ben bir çocukken, böceklere dokunmak beni bir parça rahatsız etmezdi. Şimdi neredeyse onların resimlerine bakmaya katlanamıyorum.
-When I was a kid, touching bugs didn't bother me a bit. Now I can hardly stand looking at pictures of them.
- a bit
- zerre kadar
Kimya ile zerre kadar ilgilenmiyorum.
-I'm not a bit interested in chemistry.
- a bit
- dıngılı
- a bit
- bir damcı
- a bit
- biraz
Sandalyeyi biraz oynatabilir misiniz?
-Could you move the chair a bit?
Biraz sakinleşmelisin.
-You should relax a bit.
- a bit
- bir kırık
- a bit
- bir kırtık
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to a small extent; in a small amount; rather في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- a bit
Could you move that up a bit?.
to a small extent; in a small amount; rather
الواصلة
to a small extent; in a small amount; rath·erالنطق
Resimler
المفضلات