Ben et yemeyen epeyce insan tanıyorum.
- I know quite a few people who don't eat meat.
Tom Mary'den epeyce yaşlı.
- Tom is quite a bit older than Mary.
Aslında pek emin değilim.
- Actually, I'm not quite sure.
Tom ve Mary, bununla ilgili ne yapacaklarından pek emin değildir.
- Tom and Mary aren't quite sure what to make of this.
Oğlun şimdiye kadar oldukça uzun olmalı.
- Your son must be quite tall by now.
Oldukça büyük bir numara.
- It is quite a big number.
Ayı tamamen uysal ve ısırmaz.
- The bear is quite tame and doesn't bite.
Emin görünüyordu fakat onun iç duyguları tamamen farklıydı.
- He looked confident but his inner feelings were quite different.
Emin görünüyordu fakat onun iç duyguları tamamen farklıydı.
- He looked confident but his inner feelings were quite different.
Ayı tamamen uysal ve ısırmaz.
- The bear is quite tame and doesn't bite.
Onun niçin sinirlendiği gayet açık.
- Why he got angry is quite clear.
Ben gayet iyi hissediyorum.
- I'm feeling quite well.
O, gerçekten oldukça iyi bir hikaye.
- It is really quite a good story.
O gerçekten hoş bir arkadaş fakat ondan hoşlanmıyorum.
- He's quite a nice fellow but I don't like him.
O tasarımcının adını tam olarak anlamadım.
- I didn't quite catch the name of that designer.
Söylediğini tam olarak anlamıyorum.
- I don't quite understand what you are saying.
Büsbütün hayal kırıklığı, biz hayallerimizin yok olduğunu gördük.
- Quite frustrated, we saw our dreams disappear.
Bilgisayarlarla büsbütün evdedir.
- He is quite at home with computers.
Şiddetli yağmur bir hayli zarara yol açtı.
- The torrential rain did quite a bit of damage.
O, bu sabah bir hayli mektup aldı.
- He received quite a few letters this morning.
In Lejeuneaceae vegetative branches normally originate from the basiscopic basal portion of a lateral segment half, as in the Radulaceae, and the associated leaves, therefore, are quite unmodified.