Senin çekingenlikten uzak tavırlarını seviyorum.
- I love your lack of shyness.
O, bir tavşan kadar ürkek.
- He's as timid as a rabbit.
Ürkek adam korkuyla titredi.
- The timid man trembled with fear.
Bayan Pate yüz kişinin önünde bir konuşma yapma hakkında çekingen hissetti.
- Miss Pate felt timid about making a speech before a hundred people.
Bir fare çekingen bir yaratıktır.
- A mouse is a timid creature.
Tom oldukça korkak, değil mi?
- Tom is quite timid, isn't he?
Utangaçlık, sorunlarınızdan biri gibi görünmüyor.
- Shyness doesn't seem to be one of your problems.
Utangaçlık kendini ilk önce okulda gösterir.
- Shyness first shows itself at school.