time in between, intervening time

listen to the pronunciation of time in between, intervening time
الإنجليزية - التركية

تعريف time in between, intervening time في الإنجليزية التركية القاموس.

meantime
bu arada

Ben bir saat önce kalktım ve bu arada dişlerimi fırçaladım ve tıraş oldum ve sabah cimnastiğimi yaptım. - I got up an hour ago and in the meantime I've brushed my teeth, washed and shaved myself and done my morning gymnastics.

Bu arada ne yapabilirim? - What can I do in the meantime?

meantime
zaman
meantime
bu esnada
meantime
süre

Bu süre zarfında eğer üşüyorsan sadece bir kazak giy. - In the meantime you can just put on a sweater if you're cold.

meantime
iken
الإنجليزية - الإنجليزية
{i} meantime
time in between, intervening time
المفضلات