ti̇carî

listen to the pronunciation of ti̇carî
التركية - الإنجليزية

تعريف ti̇carî في التركية الإنجليزية القاموس.

ticari
commercial

Exporting is a commercial activity which transcends borders. - İhracaat sınırları aşan ticari bir etkinliktir.

My vet won't feed his dog commercial dog food. - Benim veteriner köpeğini ticari köpek maması ile beslemeyecek.

ticari
mercantile
ticari
trademark

I think that is his trademark. - Bunun onun ticari markası olduğunu düşünüyorum.

The trademark is very well known. - Ticari marka çok iyi bilinir.

ticari
commodity
ticari
trading

I work for a trading company. - Bir ticari firmada çalışıyorum.

Our trading companies do business all over the world. - Ticari şirketlerimiz bütün dünyada işlerini yaparlar.

ticari
commercial, trading, mercantile
ticari
merchant
ticari anlayış
commercialism

I won't let all that commercialism ruin my Christmas. - Bütün ticari anlayışımın Noel'imi mahvetmesine izin vermeyeceğim.

ticari ürün
(Askeri) commercial product
ticari mahiyete olmayan eşya
(Ticaret) non-commercial goods
ticari mahiyetteki eşya
(Ticaret) commercial goods
ticari temsilci
commercial representative
ticari ad
logo
ticari ad
trade name
ticari ad
logotype
ticari ad
commercial name
ticari alkol
commercial alcohol
ticari anlaşmazlıklar
(Hukuk) commercial litigations
ticari araba
commercial car
ticari ataşe
commercial attache
ticari ağ tahsisi
(Askeri) assign commercial network
ticari ağırlık
commercial weight
ticari bankalar
(Hukuk) commercial banks
ticari belge
commercial paper
ticari birlikler
(Hukuk) trade unions
ticari borç
(Ticaret) trade liability
ticari borç
commercial debt
ticari değer
commercial value
ticari elektronik veri arayüzü
(Askeri) commercial electronic data interface
ticari eşya
article of trade
ticari gemi deniz takviye programı
(Askeri) merchant ship naval augmentation program
ticari gemi raporlama ve kontrolü
(Askeri) merchant ship reporting and control
ticari gemi; motorlu gemi
(Askeri) merchant vessel; motor vessel
ticari gemiler
mercantile marine
ticari gemiler
(Askeri) merchant ships
ticari grafiker
visualizer
ticari hava muhabere hattı
(Askeri) commercial air line of communications
ticari hüküm
commercial clause
ticari ilan
(Hukuk) commercial announcement
ticari imtiyaz
(Hukuk) trade concession
ticari istihbarat
(Askeri) merchant intelligence
ticari işlemler
(Hukuk) dealings
ticari marka
trademark

I think that is his trademark. - Bunun onun ticari markası olduğunu düşünüyorum.

The depiction violated a company's registered trademark. - Betimleme, bir şirketin tescilli ticari markasını ihlal etti.

ticari mülkiyet
(Hukuk) commercial property
ticari müteahhitlik hizmeti
(Askeri) commercial vendor services
ticari nitelikli devlet tekelleri
(Hukuk) state monopolies of commercial character
ticari reklâm
(Hukuk) commercial advertisement
ticari senet
commercial paper, bill
ticari senet
commercial paper, negotiable instrument
ticari stok
stock in trade
ticari taşıt
commercial vehicle
ticari teamül
(Hukuk) commercial usage
ticari televizyon
commercial television
ticari temsilci
confidential clerk
ticari terim
commercialism
ticari tutum
commercialism
ticari ve mali makaleler sorumlusu
city editor
ticari yöntemler
channels of trade
ticari şirket
(Hukuk) trading companies
ciro edilebilir ticari araç
(Ticaret) negotiable instrument
kıymetli ticari belge
(Ticaret) commercial paper
eşyanın ticari tanımı
(Ticaret) commercial description of goods
Birleşik Devletler ticari gemi yer tespit rapor sistemi
(Askeri) United States merchant ship vessel locator reporting system
belli izin sahiplerine açık ticari bölge
(Askeri) exclusive economic zone
bölgeler arası ticari çerçeve anlaşması
(Hukuk) interregional framework agreement on trade
ciro edilebilir ticari senet
(Ticaret) negotiable promissory note
dış ticari temsilcilerin çalıştığı işhanı
factory
ekonomik ve ticarî işbirliği daimi komitesi
(Hukuk) standing committee for economic and commercial cooperation
hindistan ıngiltere arası ticari gemi
Indiaman
iktisadi ve Ticari İlimler
Akademisi Academy of Economic and Commercial Sciences
iyi niyetli olağan ticarî uygulama
(Hukuk) normal bona fide commercial practice
iyi niyetli ticarî uygulama
(Hukuk) normal bona fide commercial practice
kıyı boyunca işleyen ticari gemi
coaster
olumsuz ticari denge
(Ticaret) adverse trade balance
seyyar ticari temsilci
box wallah
tahsil edilecek ticari senet
(Ticaret) trade note receivable
tescilli ticari marka
registered trade mark
uluslararası ticari dil
lingua franca
yük indirme ve transfer sistemi; ticari olarak bulunabilir
(Askeri) cargo offload and transfer system; commercial off-the-shelf
çok uluslu tedarik ve ticari anlaşma kurulu
(Askeri) multinational acquisition and contracting board
çok uluslu ticari ortaklık
(Hukuk) multinational corporation
çoklu erişimli ticari uydu
(Askeri) multiple access commercial satellite
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) (Ticariyye) Ticaretle ilgili, ticarete ait
ticari
Ticaretle ilgili, ticarete ilişkin
ticari sermaye
Commercial capital
TİCARİ AKREDİTİF
(Hukuk) Uluslararası ticarette,ithalatçının emri ile hareket eden bir bankanın önceden belirlenen koşullara uygun olarak kendi üzerine çekilecek poliçeyi ödeyeceği veya kabul edeceği konusunda ihracatçıya yaptığı taahhüttür
ticari ataşe
bakınız: ticaret ataşesi
ticari dava
Ticaret mahkemesinin görev alanına giren davalar
ticari tüketim
Ticaret mallarının tüketilmesi
ticari unvan
Ticarethanelerin kullanma zorunda oldukları isim veya unvan
ti̇carî
المفضلات