Bir tercüman vasıtasıyla konuştu.
- She spoke through an interpreter.
Hey Tom, dedikodu vasıtasıyla senin Susie ile çıktığını duydum. Tebrikler.
- Hey Tom, I heard through the grapevine that you and Susie are going out. Way to go!
İspanya'dan Parise Pirene'leri bir uçtan bir uca yürüdüm.
- I hiked through the Pyrenees from Spain to Paris.
Matematiksel hesaplamalar yoluyla Le Verrier Uranüsün ötesindeki başka gezegenin varlığını tahmin etti. Bu gezegenin yer çekimi Uranüsün sıradışı hareketini açıkladı.
- Through mathematical calculations, Le Verrier predicted the presence of another planet beyond Uranus. The gravitational pull of this planet would explain the unusual motion of Uranus.
Gizli bir geçit yoluyla kaçtılar.
- They fled through a secret passageway.
O çok çalışma sayesinde bir servet yaptı.
- He has made a fortune through hard work.
Genetik mühendisliği sayesinde, mısır kendi böcek ilaçlarını üretir.
- Through genetic engineering, corn can produce its own pesticides.
O tamamen Amerikalıdır.
- He's American through and through.
Ben sadece onu tamamen bitiremedim.
- I just couldn't go through with it.
Tom Mary'yi onun işini baştan sona incelerken yakaladı.
- Tom caught Mary snooping through his stuff.
Sincap güç kablosunu baştan sona çiğnedi.
- The squirrel chewed through the power cable.
Bir grup kentin içinden geçit açtı.
- A band led the parade through the city.
Maruyama nehri Kinosaki'nin içinden akar.
- The Maruyama river flows through Kinosaki.
Adam Tom'a baktı, sonra sahne kapısından dışarı karanlık Londra caddesine doğru gözden kayboldu.
- The man looked at Tom, then vanished through the stage door out into the dark London street.
Zamana bağlı bir toplumda zaman lineer olarak görülür-yani geçmişten şimdiki zamana ve geleceğe doğru uzanan düz bir çizgi olarak.
- In a time-bound society time is seen as linear- in other words as a straight line extending from the past, through the present, to the future.
İki çocuk araziyi baştan başa dolaştı.
- The two boys traveled throughout the land.
Bulutların arasından güneş ışığı demeti geldi.
- A beam of sunlight came through the clouds.
O, kalabalığın arasından ite kalka geçti.
- He pushed his way through the crowd.
Bir avukatın zor bir durumda küçük konularda bile her taşın altına bakması ve aynı konuda sonuca ulaşmak için ısrarla belirtmesi önemlidir.
- It is important that a lawyer should leave no stone unturned even on minor points and harp on the same subject to achieve a break through in an impasse.
Sonunda testi geçtim.
- I finally got through the test.
Parktan geçerek eve yürüdüm.
- I walked home through the park.
Tom tünelden geçerek hapishaneden kaçtı.
- Tom escaped from jail through a tunnel.
Ayın diskinin yarısı ışıklandırıldığında biz buna ilk çeyrek ay deriz. Bu isim kameri ay boyunca ayın yolun dörtte birinde olduğu gerçeğine dayanmaktadır.
- When half of the Moon's disc is illuminated, we call it the first quarter moon. This name comes from the fact that the Moon is now one-quarter of the way through the lunar month.
O, kalabalığın arasından ite kalka geçti.
- He pushed his way through the crowd.
Inek, uzun, yeşil çimenlerin arasında çok yavaş hareket ediyordu.
- The cows were moving very slowly through the long green grass.
Fırtına sonunda dindi.
- The storm eventually blew through.
Sonunda testi geçtim.
- I finally got through the test.
Londra'dan akan nehre Thames denir.
- The river which flows through London is called the Thames.
Denizaltı yüzeye doğru ince bir buz tabakasını yarıp geçmek zorunda kaldı.
- The submarine had to break through a thin sheet of ice to surface.
Havaalanında gümrüklerden geçmekten hoşlanmam çünkü çok uzun sürüyor.
- I dislike going through customs at the airport because it takes so long.
Denizaltı yüzeye doğru ince bir buz tabakasını yarıp geçmek zorunda kaldı.
- The submarine had to break through a thin sheet of ice to surface.
O kar fırtınasında araba sürmek bir kabustu.
- Driving through that snowstorm was a nightmare.
Kaza benim dikkatsizliğim nedeniyle meydana geldi.
- The accident came about through my carelessness.
Sami onun psikiyatrik sorunları nedeniyle Leyla'ya yardım etmeye çalıştı.
- Sami tried to help Layla through her psychiatric problems.
Sonuna kadar görevi taşımalısın.
- You must carry the task through to the end.
Tom tekrar kapıdan içeriye yürüdü.
- Tom walked back in through the door.
Tom içeriye arka kapıdan geldi.
- Tom came in through the back door.
O, gece süresince çalıştı.
- He worked through the night.
Bu fabrika parçalardan bitmiş ürünlere kadar ölçünlenmiş entegre üretim sistemi kullanmaktadır.
- This factory uses an integrated manufacturing system standardized from parts on through to finished products.
Birkaç yüzyıl önce kızıl hastalığı salgını kıtanın her yanında binlerce insanı öldürdü.
- Several hundred years ago, scarlet fever epidemics killed thousands of people throughout the continent.
Biz bir tercüman aracılığıyla iletişim kurarız.
- We communicate through an interpreter.
Üniversitedeki son yılımda, ortak bir arkadaş aracılığıyla Tom'la tanıştım.
- In my senior year of college, I met Tom through a mutual friend.
O direkt gözyaşları ile cevap verdi.
- She answered through tears.
Abd dünyanın her yanına buğday ihraç eder.
- The United States of America export wheat throughout the world.
Orman yangını dikkatsizlik yüzünden oldu.
- The forest fire occurred through carelessness.
Köpek bütün gece boyunca havlamayı sürdürdü.
- The dog kept barking all through the night.
Gerhard Schröder, II. Dünya Savaşı boyunca yaşamayan ilk şansölyedir.
- Gerhard Schroeder is the first German chancellor not to have lived through World War II.
We'll be on vacation thru the end of July.
She was through with him.
The arrow went straight through.
Interstate highways form a nationwide system of through roads.
After being implicated in the scandal, he was through as an executive in financial services.
Others slept; he worked straight through.
This team believes in winning through intimidation.
The American army broke through the German lines at St. Lo.
I drove through the town at top speed without looking left or right.
They were through with laying the subroof by noon.
Leave the yarn in the dye overnight so the color soaks through.
The numbers 1 through 9.
The through flight through Memphis was the fastest.
He said he would see it through.