through eternity; through endless ages; eternally

listen to the pronunciation of through eternity; through endless ages; eternally
الإنجليزية - التركية

تعريف through eternity; through endless ages; eternally في الإنجليزية التركية القاموس.

forever
ilelebet
forever
ebediyen

O, kocasını ebediyen sevecek. - She'll love her husband forever.

Ebediyen yaşamak istiyorum. - I want to live forever.

forever
sonsuza kadar

Seni sonsuza kadar seveceğim. - I will love you forever.

İnsanlar sonsuza kadar yaşayamazlar. - People can't live forever.

forever
daima

Biz daima en iyi arkadaşlar olacağız. - We will be best friends forever.

Onu daima tanıyormuşum gibi hissediyorum. - I feel like I've known her forever.

forever
sürgit
forever
durmamacasına
forever
hep

Hep bugünün gelmesini bekledim. - I've waited forever for this day to come.

forever
kıyamete kadar
forever
ilanihaye
forever
devamlı
forever
durmadan
forever
sonsuza dek

Herkese karşı kaba davranamazsın ve sonsuza dek onun yanına kalacağını bekleyemezsin. - You can not be rude to everyone and expect to get away with it forever.

Sonsuza dek burada kalamam. - I can't stay here forever.

forever
forevermore ebediyen
forever
mütemadiyen
الإنجليزية - الإنجليزية
forever
through eternity; through endless ages; eternally
المفضلات