Tom Mary'yi gördüğü için çok heyecanlanmıştı.
- Tom was thrilled to see Mary.
Tom heyecanlanmış görünmüyor.
- Tom doesn't look thrilled.
Herkes onun hikayesi tarafından çok heyecanlandı.
- Everybody was thrilled by his story.
O, yeni işinde heyecanlanıyor.
- He's thrilled with his new job.
Kedi akşam yemeği için balık aldığında sevinçten heyecanlandı.
- My cat is thrilled with joy when she gets fish for dinner.
En heyecanlı anda herkes çok gergin görünüyordu.
- In the most thrilling moment, everyone looked very tense.
Onlar onu sadece onun büyük heyecanı için yapıyor.
- They do it just for the thrill of it.
Ben kırsal korku gerilimini sevmiyorum.
- I don't like rural horror thrillers.
Bir aileye sahip olmak hayatın en büyük gerilimlerinden biridir.
- Having a family is one of life's greatest thrills.
Onun hikayesi beni korkudan titretti.
- His story thrilled me with horror.
Ben kırsal korku gerilimini sevmiyorum.
- I don't like rural horror thrillers.
Herkes onun hikayesi tarafından çok heyecanlandı.
- Everybody was thrilled by his story.
Tom heyecanlanmış görünmüyor.
- Tom doesn't look thrilled.
... >>Hugo Barra: That's right. We're incredibly thrilled to share with you today that we have ...
... Thrilled that you're here. ...