threat; danger; bother

listen to the pronunciation of threat; danger; bother
الإنجليزية - التركية

تعريف threat; danger; bother في الإنجليزية التركية القاموس.

menace
{i} tehdit

Üç adam bıçaklarla onu tehdit etti. - Three men menaced him with knives.

menace
gözdağı
menace
göz dağı vermek
menace
tehlike
menace
{f} tehdit et

Üç adam bıçaklarla onu tehdit etti. - Three men menaced him with knives.

menace
başbelası
menace
{i} tehdit eden şey
menace
{f} tehdit etmek
menace
tehdit eden
menace
bela/tehdit
menace
menacingly tehdit ederek
menace
(isim) tehdit
menace
{f} gözdağı vermek
الإنجليزية - الإنجليزية
{i} menace
threat; danger; bother
المفضلات