Sen burda bir öğrenci değil misin?
- Aren't you a student here?
Afedersiniz ,Downing sokağına burdan nasıl ulaşırım?
- Pardon me, how do I get to Downing Street from here?
Buyrun, bundan bir lokma deneyin.
- Here, try a bite of this.
Peki bundan sonra ne olacak?
- Where do we go from here?
Lütfen burayı imzalayın.
- Please sign your name here.
lütfen burayı imzalar mısınız?
- Could you sign here, please?
İşte sizin için biraz haber.
- Here's some news for you.
İşte senin için bir mektup.
- Here is a letter for you.
Lütfen değerli şeyleri burada bırakmayın.
- Please don't leave valuable things here.
Sonsuza dek burada kalamam.
- I can't stay here forever.
Arabanızı buraya park edemezsiniz.
- You cannot park your car here.
Arabanızı buraya park edemezsiniz.
- You can't park your car here.
Hey, hemen buraya gelebilir misin?
- Hey, could you come up here right away?
Hey, lütfen bana burada yardım eder misin?
- Hey, could you give me a hand over here, please?
Here in history, we are less diligent about quashing monopolies.