Tom'u burdan uzaklaştır.
- Get Tom away from here.
Sen burda bir öğrenci değil misin?
- Aren't you a student here?
Buyrun, bundan bir lokma deneyin.
- Here, try a bite of this.
Bana bunda yardım etmek için burada olmana memnun oldum.
- I'm glad you're here to help me with this.
Guguk kuşları burayı ilkbaharda ziyaret ederler.
- Cuckoos visit here in spring.
Hazine için orayı burayı kazdılar.
- They dug here and there for treasure.
İşte onun yaşadığı ev.
- Here's the house where he lived.
İşte sizin için biraz haber.
- Here's some news for you.
Merhaba? Hâlâ burada mısın?
- Hello? Are you still here?
Sonsuza dek burada kalamam.
- I can't stay here forever.
Buraya dün akşam altıda geldik.
- We arrived here at six yesterday evening.
Buraya taşındığımızdan beri beş yıl geçti.
- It is five years since we moved here.
Hey, sen burada ne yapıyorsun?
- Hey, what are you doing here?
Hey, buradan çıkalım.
- Hey, let's get out of here.
Here in history, we are less diligent about quashing monopolies.