this time, situation

listen to the pronunciation of this time, situation
الإنجليزية - التركية

تعريف this time, situation في الإنجليزية التركية القاموس.

here
burda

Afedersiniz ,Downing sokağına burdan nasıl ulaşırım? - Pardon me, how do I get to Downing Street from here?

Sen burda bir öğrenci değil misin? - Aren't you a student here?

here
bunda

Üç aydır buradayım ve şimdiye kadar bundan hoşlandım. - I've been here three months, and so far I've enjoyed it.

Bana bunda yardım etmek için burada olmana memnun oldum. - I'm glad you're here to help me with this.

here
(Bilgisayar) burayı

lütfen burayı imzalar mısınız? - Could you sign here, please?

Lütfen burayı imzalayın. - Please sign your name here.

here
Here goes! işte başlıyorum
here
işte

İşte onun yaşadığı ev. - Here's the house where he lived.

İşte senin için bir mektup. - Here is a letter for you.

here
burada

Siz burada bir öğretmen misiniz yoksa bir öğrenci misiniz? - Are you a teacher or a student here?

Lütfen değerli şeyleri burada bırakmayın. - Please don't leave valuable things here.

here
buraya

Arabanızı buraya park edemezsiniz. - You cannot park your car here.

Buraya dün akşam altıda geldik. - We arrived here at six yesterday evening.

here
hey

Hey, hemen buraya gelebilir misin? - Hey, could you come up here right away?

Hey, burada ne oluyor. - Hey, what's going on here?

here
geldin mi? işte! Look here
here
halihazIrda
here
z. burada; buraya; burası
here
bu dünyada
here
Ha
here
BurayaBaksana
here
here and there şurada burada
here
bu hayatta
here
şimdiki halde
الإنجليزية - الإنجليزية
here
this time, situation
المفضلات