Jack bu sefer kesin başaracak.
- Jack is bound to succeed this time.
Tom bu sefer doları yene çevirmemenin daha iyi olacağını düşünüyor.
- Tom thinks it would be better not to change dollars into yen at this time.
Bu kez onu deneyeceğim.
- This time I'll try it.
Bu kez farklı olacak.
- This time is going to be different.
Bu defa gitmesine izin vereceğim.
- I'll let it go this time.
Tom bu defa tekrar bize yardım etmeye istekli.
- Tom is willing to help us again this time.
O zaman, Meksika henüz İspanya'dan bağımsız değildi.
- At that time, Mexico was not yet independent of Spain.
O zamana kadar çoktan ayrılmış olacağım.
- By that time I'll have already left.
this time last year.
... seconds each, every time they search. ...
... And what that means is that when it comes time to-- ...