Burası sen gittiğinden beri aynı değil.
- This place has not been the same since you left.
Burası çok değişmedi.
- This place hasn't changed much.
Tom'u burdan uzaklaştır.
- Get Tom away from here.
Onlar bir saattir burdalar.
- They have been here for an hour.
Üç aydır buradayım ve şimdiye kadar bundan hoşlandım.
- I've been here three months, and so far I've enjoyed it.
Buyrun, bundan bir lokma deneyin.
- Here, try a bite of this.
Guguk kuşları burayı ilkbaharda ziyaret ederler.
- Cuckoos visit here in spring.
lütfen burayı imzalar mısınız?
- Could you sign here, please?
İşte e-posta adresim.
- Here's my email address.
İşte senin için bir mektup.
- Here is a letter for you.
Merhaba? Hâlâ burada mısın?
- Hello? Are you still here?
Lütfen değerli şeyleri burada bırakmayın.
- Please don't leave valuable things here.
O ne zaman buraya gelse, aynı yemeği sipariş eder.
- Whenever he comes to this place, he orders the same dish.
Arabanızı buraya park edemezsiniz.
- You cannot park your car here.
Arabanızı buraya park edemezsiniz.
- You can't park your car here.
Hey, buradan çıkalım.
- Hey, let's get out of here.
Hey, sen burada ne yapıyorsun?
- Hey, what are you doing here?
... all over the place please be careful for all over the place ...
... the last four years. The president's put it in place as much public debt ' almost as ...