Onun hakkında düşünmek zorunda kalacağım.
- I'll have to think about it.
Onun hakkında düşünmek zorunda kalacağım.
- I'm going to have to think about that one.
Tom'un sorunu düşünmek için çok zamanı vardı.
- Tom had a lot of time to think about the problem.
Ben onun hakkında düşünmek istiyorum.
- I want to think about it.
... governments and just thinking about their track records, I would think that you'd get ...
... But you know what I'm thinking about. ...