O seyrek olarak kiliseye gider.
- He rarely goes to church.
Araraquara'da nadir bir Amerikan papağanı satın aldım.
- I bought a rare macaw in Araraquara.
Emekli olur olmaz insanlar seni nadiren görmeye gelirler.
- People rarely come to see you once you are retired.
O seyrek olarak kiliseye gider.
- He rarely goes to church.