Onun kitaplarında her zaman mevcut olan temalar vardır.
- There are themes that are always present in his books.
Biz değişik başlıklarda konuştuk.
- We talked about various topics.
Matematik ve İngilizce benim en sevdiğim konulardır.
- Math and English were my favorite subjects.
Bütün konular içerisinde en çok İngilizceyi severim.
- I like English best of all subjects.
Konuşma diğer konulara geçti.
- The conversation moved on to other topics.
Tom'la tartışmaman gereken bazı konular var.
- There are some topics you shouldn't discuss with Tom.
The conversation moved on to other topics.
- Das Gespräch wandte sich anderen Themen zu.
I steered clear of sensitive topics.
- Ich vermied heikle Themen.