the woody part of a tree arising from the trunk and usually dividing

listen to the pronunciation of the woody part of a tree arising from the trunk and usually dividing
الإنجليزية - التركية

تعريف the woody part of a tree arising from the trunk and usually dividing في الإنجليزية التركية القاموس.

branch
dal

Patty o kadar kısaydı ki dala yetişemedi. - Patty was so short that she couldn't reach the branch.

Lamba bir ağacın dalından askıya alındı ​​. - The lamp was suspended from the branch of a tree.

branch
şube

O geçen ay genel müdürlükten şube müdürlüğüne transfer edildi. - She was transferred from the head office to a branch office last month.

Bankanın şubeleri Japonya'nın her yerinde bulunmaktadır. - The branch offices of the bank are located all over Japan.

branch
(isim) dal; şube, kol, kol (bitki); sınıf; branş; dere, çay, göbek, soy ağacındaki yer
branch
dallandırmak
branch
dağılmak
branch
dallara ayrılmak
branch
şube müdürlüğü

O geçen ay genel müdürlükten şube müdürlüğüne transfer edildi. - She was transferred from the head office to a branch office last month.

branch
bölünmek
branch
bölümlere ayrılmak
branch
(ağaç) dallanmak
branch
{f} dallan
branch
ağaç dalı

Bir mermi ona vurduğunda ağaç dalı kırıldı. - The tree branch broke when a bullet hit it.

Tom başını bir ağaç dalına çarptı. - Tom banged his head on a tree branch.

branch
dal,v.dallandır: n.dal
branch
{i} (nehre ait) kol
branch
{i} soy ağacındaki yer
branch
konu dışına çıkmak
branch
{i} çay
branch
{i} göbek
branch
{f} yayılmak
branch
elişi ile süslemek
الإنجليزية - الإنجليزية
branch
the woody part of a tree arising from the trunk and usually dividing

    الواصلة

    the Woo·dy part of a Tree arising from the trunk and u·su·al·ly di·vid·ing

    التركية النطق

    dhi wûdi pärt ıv ı tri ırayzîng fırm dhi trʌngk ınd yujıli dîvaydîng

    النطق

    /ᴛʜē ˈwo͝odē ˈpärt əv ə ˈtrē ərˈīzəɴɢ fərm ᴛʜē ˈtrəɴɢk ənd ˈyo͞oᴢʜəlē dəˈvīdəɴɢ/ /ðiː ˈwʊdiː ˈpɑːrt əv ə ˈtriː ɜrˈaɪzɪŋ fɜrm ðiː ˈtrʌŋk ənd ˈjuːʒəliː dɪˈvaɪdɪŋ/
المفضلات