Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

the weld metal deposited in one general progression along the axis of the weld

listen to the pronunciation of the weld metal deposited in one general progression along the axis of the weld
الإنجليزية - التركية

تعريف the weld metal deposited in one general progression along the axis of the weld في الإنجليزية التركية القاموس.

pass
{i} giriş

Tom ilk girişinde sürücü sınavını geçti. - Tom passed his driving test on his first attempt.

Yeryüzüne ilk çıkışından beri, insan oğlu bilgi topladı ve faydalı fikirleri diğer insanlara bildirme girişiminde bulundu. - Since their first appearance on earth, men have gathered information and have attempted to pass useful ideas to other men.

pass
{i} geçit

Zihnimde çocukluğuma açılan gizli bir geçit var. - There is a secret passageway in my mind leading to my childhood.

Gizli bir geçit bulduk. - We discovered a secret passageway.

pass
{i} kanal

Panama Kanalı'ndan geçtik. - We passed through the Panama Canal.

Bu gemi, kanaldan geçmek için fazla büyük. - This ship is too big to pass through the canal.

pass
sona ermek
pass
pas demek
pass
(Kanun) kararlaştırmak
pass
sınavda geçmek
pass
uzatmak
pass
başarmak
pass
baştan çıkarma
pass
kazanmak
pass
pas

Pasaportta ismi olan kişi kelimelerle tanımlanıldı. - The person whose name was on the passport was described with words.

Nasıl o kadar pasif olabilirsin? Neden misilleme yapmıyorsun? - How can you be so passive? Why don't you retaliate?

pass
{f} geç

Bazıları yalnızca zaman geçsin diye kitap okurlar. - Some read books just to pass time.

Sıkı çalışsa, sınavı geçebilir. - If she studied hard, she could pass the exam.

pass
{f} bildirmek
pass
{f} devretmek
pass
{i} paso
pass
{f} piyasaya sürmek
pass
(Askeri) KISA İZİN YETKİSİ: Böyle bir izinin verilmesi hususunda tanınan yetki
pass
{f} onaylanmak
pass
kab

Linda on altı yaşındaydı fakat yirmi olarak kabul edilmesi için sorun yoktu. - Linda is sixteen, but had no trouble passing for twenty.

Yeni bir yol inşa edilmesi kararı kabul edildi. - The resolution that a new road be built was passed.

الإنجليزية - الإنجليزية
pass
the weld metal deposited in one general progression along the axis of the weld

    الواصلة

    the Weld metal deposited in one gen·er·al pro·gres·sion a·long the ax·is of the Weld

    التركية النطق

    dhi weld metıl dıpäzîtîd în hwʌn cenrıl prıgreşın ılông dhi äksıs ıv dhi weld

    النطق

    /ᴛʜē ˈweld ˈmetəl dəˈpäzətəd ən ˈhwən ˈʤenrəl prəˈgresʜən əˈlôɴɢ ᴛʜē ˈaksəs əv ᴛʜē ˈweld/ /ðiː ˈwɛld ˈmɛtəl dəˈpɑːzɪtɪd ɪn ˈhwʌn ˈʤɛnrəl prəˈɡrɛʃən əˈlɔːŋ ðiː ˈæksəs əv ðiː ˈwɛld/
المفضلات