Ben kısa bir ara rica etmek istiyorum.
- I would like to request a short recess.
Tom bir şeyin yapılmasını rica etmek yerine bir şeyin yapılmasını her zaman talep eden türden bir insan.
- Tom is the type of person who always demands that something be done rather than request that it be done.
İstek üzerine bir harita mevcuttur.
- A map is available upon request.
O şarkı için çok istek almıyorum.
- I don't get a lot of requests for that song.
Tom bir şeyin yapılmasını rica etmek yerine bir şeyin yapılmasını her zaman talep eden türden bir insan.
- Tom is the type of person who always demands that something be done rather than request that it be done.
Siyasi sığınma talep ediyorum.
- I'm requesting political asylum.
Bu konuyla ilgili rican kabul edildi.
- Your request of this matter has been accepted.
Onların ricasına boyun eğmek zorunda kaldık.
- We had to yield to their request.
Benden içecek istemekten vazgeç! Git onu kendin al.
- Stop asking me for a drink! Go get it yourself.
Tom para istemek için babasına yazdı.
- Tom wrote to his father asking for money.
Ona sormaya niyetim yok.
- I have no intention of asking him.
John sormadan birkaç adet pastayı kendisi aldı.
- John helped himself to several pieces of pie without asking.
Sınıfa girer girmez öğrenciler sorular sormaya başladı.
- I had scarcely entered the class before the students started asking questions.
Öğrenciler sorular sormaya başladığında sınıfa henüz girmiştim.
- As soon as I entered the class, the students started asking questions.
İstemiş olduğunuz gibi, yeni çekilmiş bir vesikalık fotoğrafımı ekledim.
- As you requested, I have attached a recent passport-sized photograph.
Emirlerime uymanı istemeliyim.
- I must request you to obey my orders.