the verbal act of requesting

listen to the pronunciation of the verbal act of requesting
الإنجليزية - التركية

تعريف the verbal act of requesting في الإنجليزية التركية القاموس.

request
rica etmek

Ben kısa bir ara rica etmek istiyorum. - I would like to request a short recess.

Tom bir şeyin yapılmasını rica etmek yerine bir şeyin yapılmasını her zaman talep eden türden bir insan. - Tom is the type of person who always demands that something be done rather than request that it be done.

request
{i} istek

İstek üzerine bir harita mevcuttur. - A map is available upon request.

O şarkı için çok istek almıyorum. - I don't get a lot of requests for that song.

request
{i} talep

Tom bir şeyin yapılmasını rica etmek yerine bir şeyin yapılmasını her zaman talep eden türden bir insan. - Tom is the type of person who always demands that something be done rather than request that it be done.

Siyasi sığınma talep ediyorum. - I'm requesting political asylum.

request
{i} rica

Bu konuyla ilgili rican kabul edildi. - Your request of this matter has been accepted.

Onların ricasına boyun eğmek zorunda kaldık. - We had to yield to their request.

asking
{i} isteme

Benden içecek istemekten vazgeç! Git onu kendin al. - Stop asking me for a drink! Go get it yourself.

Tom para istemek için babasına yazdı. - Tom wrote to his father asking for money.

request
istenilen şey
asking
{i} sorma

Ona sormaya niyetim yok. - I have no intention of asking him.

John sormadan birkaç adet pastayı kendisi aldı. - John helped himself to several pieces of pie without asking.

request
(Ticaret) ihtiyat
asking
{f} sor

Sınıfa girer girmez öğrenciler sorular sormaya başladı. - I had scarcely entered the class before the students started asking questions.

Öğrenciler sorular sormaya başladığında sınıfa henüz girmiştim. - As soon as I entered the class, the students started asking questions.

request
dilemek
request
istemek
asking
(isim) isteme
the act of
eyleminin
request
revaç
request
istirham
request
{i} rica, istek, dilek
request
{i} istem

İstemiş olduğunuz gibi, yeni çekilmiş bir vesikalık fotoğrafımı ekledim. - As you requested, I have attached a recent passport-sized photograph.

Emirlerime uymanı istemeliyim. - I must request you to obey my orders.

request
{f} talep et et
الإنجليزية - الإنجليزية
request
asking
the verbal act of requesting

    الواصلة

    the ver·bal act of requesting

    التركية النطق

    dhi vırbıl äkt ıv rikwestîng

    النطق

    /ᴛʜē ˈvərbəl ˈakt əv rēˈkwestəɴɢ/ /ðiː ˈvɜrbəl ˈækt əv riːˈkwɛstɪŋ/
المفضلات