الإنجليزية - التركية
تعريف the value of precious metal in a coin (see intrinsic) في الإنجليزية التركية القاموس.
- melt
- {f} eritmek
Tuz kar eritmek için kullanılır.
-Salt is used to melt snow.
Buz tuzu karı eritmek için kullanılır.
-Ice salt is used to melt snow.
- melt
- {f} erimek
Dünya genelinde buzullar erimektedir.
-Glaciers around the world are melting.
- melt
- melt into içine karışmak
- melt
- melt into tears göz yaşlarına boğulmak
- melt
- {f} yumuşamak
- melt
- (İnşaat) ergiyik
- melt
- eri
Bu buz küpleri kısa sürede eriyecek.
-These ice cubes will melt soon.
Eğer buzu ısıtırsanız, o erir.
-If you heat ice, it melts.
- melt
- {f} into -in içine
- melt
- yok etmek
- melt
- mülâyimleşmek
- melt
- erime
Dünya genelinde buzullar erimektedir.
-Glaciers around the world are melting.
Dondurmanın o kadar çabuk erimeyeceğini umuyordum.
-I was hoping the ice cream wouldn't melt so quickly.
- melt
- kalbini yumuşatmak
- melt
- (fiil) erimek, yumuşamak, ergimek, eritmek, yumuşatmak
- melt
- {i} eriyik
- melt
- bir defada eritilen miktar
- melt
- {f} away yok etmek; yok olmak, kaybolmak
- melt
- erimiş madde
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف the value of precious metal in a coin (see intrinsic) في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- melt
the value of precious metal in a coin (see intrinsic)
الواصلة
the val·ue of pre·cious metal in a coin (see intrinsic)Resimler
المفضلات