تعريف the temporal range of a culture or attribute في الإنجليزية التركية القاموس.
- tradition
- {i} gelenek
Bu gelenek Çin'de ortaya çıkmıştır.
-This tradition arose in China.
Bir dil öğrenmenin geleneksel yolu olsa olsa birinin görev duygusunu tatmin edebilir ama o bir sevinç kaynağı olarak hizmet edemez. Ayrıca muhtemelen başarılı olmayacaktır.
-The traditional way of learning a language may satisfy at most one's sense of duty, but it can hardly serve as a source of joy. Nor will it likely be successful.
- tradition
- {i} adet
Oluklu kaşıklar geleneksel pelin ayininde belirli bir role sahiptir.Onlar bir adet küp şekeri soğuk suyla bardaklarının içine eritmek için küp şekeri bardağın üstünde tutmak için kullanılır.
-Slotted spoons have a particular role in the traditional absinthe ritual. They are used to hold a sugar cube over a glass as one dissolves it into her drink with cold water.
- tradition
- sünnet
- tradition
- {i} sünnet [din.]
- tradition
- âdetler
- tradition
- {i} gelenek, anane
- tradition
- {i} hadis
المصطلحات ذات الصلة
تعريف the temporal range of a culture or attribute في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- tradition