İyi bir sonuç için iki tabaka boya uygula.
- Apply two coats of the paint for a good finish.
İşimi bitirdikten sonra bürodan ayrıldım.
- Having finished my work, I left the office.
Tom bitiş çizgisini geçerken sıcak ve yorgun görünüyordu.
- Tom looked hot and tired as he crossed the finish line.
Orada Akai onlara katılır ve bu bitiş çizgisinin önünde herkese açık bir yarışma olur.
- There Akai joins them and it becomes a free-for-all in front of the finish line.
Biz yarına kadar parti hazırlıklarını bitirmek zorundayız.
- We have to finish preparations for the party by tomorrow.
Tom evi bitirmek için ne kadar çok paraya ihtiyacı olacağını hesaplıyor.
- Tom is estimating how much money he'll need to finish the house.
Burada işimiz neredeyse bitmek üzere.
- We're just about finished here.
Raporla işim bitmek üzere.
- I'm just about finished with the report.
O planın hâlâ bazı son rötuşlara ihtiyacı vardı.
- That plan still needed some finishing touches.
Ben şimdi son rötuşları yapıyorum.
- I'm adding the finishing touches now.