Çok fazla toprak kaybediyoruz.
- We're losing too much ground.
Bilgisayarım doğru şekilde topraklanmış bir prize bağlı.
- My computer is connected to a properly grounded outlet.
Bir taşa takıldım ve yere düştüm.
- I tripped over a stone and fell to the ground.
Depremin ardından, insanlar şaşkınlıkla yerdeki derin çukura baktılar.
- After the earthquake, people stared into the deep hole in the ground in surprise.
O, spor sahasını geçti.
- He crossed the sports ground.
Parti hızla temel kazandı.
- The party gained ground rapidly.
Enerjini harcıyorsun. Şikayetin temelsiz.
- You're wasting your energy. Your complaint is groundless.
Bilgisayarım doğru şekilde topraklanmış bir prize bağlı.
- My computer is connected to a properly grounded outlet.
... the land surface of the earth. The land, the arable land, the land where we can grow ...
... food well is about 10 or 11 percent of the land surface of the earth. It’s not surprising ...