İnsana da aşırı sıcaklıklara karşı koruyucu cihazlar verilmektedir.
- Man, too, has been given protective devices against extreme temperatures.
Yazın, sıcaklık otuzla kırk santigrat arasında değişkenlik gösterir.
- In the summer, the temperature ranges from thirty to forty degrees Celsius.
Ateşim var gibi görünüyorum.
- I seem to have a temperature.
Sanırım o hasta. Onun ateşi var.
- I think she is sick. She has a temperature.
Bugün ısı 30 santigrat dereceye kadar yükseldi.
- Today, the temperature rose as high as 30 degrees Celsius.
Olağandışı düşük ısılar bu yıl düşük kaliteli pirinç hasatından sorumlu tutulmaktadır.
- Unusually low temperatures account for the poor rice crop this year.