Beşikte uyuyan sevimli bebeğe bak.
- Look at the cute little baby sleeping in the cradle.
Beşikte uyuyan bebeğe bak.
- Look at the baby sleeping in the cradle.
Tom uyku tulumundan çıkamıyor. Fermuar sıkışmış.
- Tom can't get out of his sleeping bag. The zipper is stuck.
Tom aşırı dozda uyku hapları aldı.
- Tom took an overdose of sleeping pills.
Uykudan sonra Tom eminim daha iyi bir ruh hali içinde olacaktır.
- After sleeping, Tom will surely be in a better mood.
Bir bebek gibi uyuyor.
- He's sleeping like a baby.
Bu oda uyumak için uygun değil.
- This room is not suitable for sleeping.
Onun penceresinin dışındaki gürültü onun uyumasını engelledi.
- The noise outside his window prevented him from sleeping.
Bir odada klima olmadan uyumaya alışkınım.
- I'm accustomed to sleeping in a room without air conditioning.