Her pazar kiliseye giderim.
- I go to church every Sunday.
Dün cumartesi değil, pazardı.
- Yesterday was Sunday, not Saturday.
Dün cumartesi değil, pazardı.
- Yesterday was Sunday, not Saturday.
Her pazar kiliseye giderim.
- I go to church every Sunday.
Kaldırımda bir şemsiye vardı.
- There was a sunshade over the sidewalk.
Bankalar güneşli bir günde sana bir şemsiye vermeye çalışırlar ama yağmurlu bir günde sırtlarını dönerler.
- Banks will try to lend you an umbrella on a sunny day, but they will turn their backs on a rainy day.
Ilık, güneşli bir gün piknik için idealdir.
- A warm, sunny day is ideal for a picnic.
Güneş gökyüzünde parlıyor.
- The sun is shining in the sky.
Gündoğumunu görmek için erken kalktı.
- She got up early in order to see the sunrise.
Bu sabah gündoğumu güzel.
- The sunrise is beautiful this morning.
Tom yıllarca şarkı söylemedi.
- Tom hasn't sung in years.
Babamın doğum günü bu yıl pazar gününe denk geliyor.
- My father's birthday falls on Sunday this year.