Biz turtayı ikiye kestik.
- We cut the pie in two.
Kate bir elmalı turta yaptı.
- Kate made an apple pie.
Tom fırın eldiveni kullanmadan tart kalıbını fırından çıkardığında kendini kötü şekilde yaktı.
- Tom burned himself badly when he took the pie pan out of the oven without using an oven mitt.
Tom birazcık tart aldı.
- Tom got a little bit of pie.
O bir dilim yumurtalı kıymalı börek yedi.
- She ate a slice of pork pie with egg.
Kitaplıkta İngilizce-Japonca bir sözlük var mı?
- Is there an English-Japanese dictionary on the bookshelf?
Kitap için beş dolar ödedim.
- I paid five dollars for the book.