Uzun vadeli çıkarların uğruna, biz geliştirme departmanını satmaya karar verdik.
- For the sake of long-term interests, we have decided to sell the development department.
İlk temastan sonra, insanlığın maddesel ve ruhsal gelişimi ilerledi.
- After First Contact, the material and spiritual development of humanity flourished.
Amcası insan klonlama gelişimini onayladı.
- His uncle approved the development of human cloning.
Fadıl, Kahire yakınlarındaki bir sitede yaşıyordu.
- Fadil lived in a housing development near Cairo.
Yerel yönetim, sürdürülebilir kalkınma konusunda çok endişeli.
- The local government is very concerned about sustainable development.
Ekonomik kalkınma Afrika için önemli.
- Economic development is important for Africa.