the second position

listen to the pronunciation of the second position
الإنجليزية - التركية

تعريف the second position في الإنجليزية التركية القاموس.

place
{i} yer

Çok enteresan yerler biliyorsun, değil mi? - You know many interesting places, don't you?

Onlar düğünün zamanını ve yerini belirlediler. - They set the time and place of the wedding.

place
{i} ev
place
{f} görevlendirmek
place
{i} sorumluluk
place
place card davetlilerin sofradaki yerlerini gösteren kart
place
place kick saha üzerin
place
atamak
place
tanımak
place
oturacak yer
place
çıkarmak

Beni bu yerden çıkarmak zorundasın. - You've got to get me out of this place.

place
vermek (para)
place
bırakmak
place
{i} statü
place
önem vermek
place
konum

Bana ne yapacağımı söylemek onun konumu değil. - It's not his place to tell me what to do.

place
saymak
place
yapılması gereken şey
place
{i}

Bu oldukça işlek bir yer gibi görünüyor. - This seems to be a pretty busy place.

Belirli işlemler gerçekleşlmeyecek gibi görünüyor. - It seems that certain operations cannot take place.

place
yerleştir(mek)
place
küçük sokak veya meydan
الإنجليزية - الإنجليزية
place
the second position

    الواصلة

    the sec·ond po·si·tion

    التركية النطق

    dhi sekın pızîşın

    النطق

    /ᴛʜē ˈsekən pəˈzəsʜən/ /ðiː ˈsɛkən pəˈzɪʃən/
المفضلات