the rubbing of one surface or thing against another

listen to the pronunciation of the rubbing of one surface or thing against another
الإنجليزية - التركية

تعريف the rubbing of one surface or thing against another في الإنجليزية التركية القاموس.

friction
sürtünme

İki ülke arasında her an bir ticari sürtünme ortaya çıkabilir. - Trade friction might arise between the two nations at any moment.

Lastikler lastik ve yol yüzeyi arasındaki sürtünme nedeniyle yıpranır. - Tires wear down because of friction between the rubber and the road surface.

friction
sürtüşme/sürtünme
friction
{i} sürtüşme

Bütçe kesintileri bölümde bir miktar sürtüşmeye neden olmalı. - The budget cuts are bound to cause some friction in the department.

Tom ile Mary arasında daima bir sürtüşme olmuştur. - There's always been some friction between Tom and Mary.

friction
anlaşmazlık
friction
sürtme
friction
{i} ovuşturma
friction
izole bant
friction
(isim) friksiyon, sürtme, sürtünme, ovma, ovuşturma, ovalama, sürtüşme, anlaşmazlık
friction
friction clutch sürtünme kavramı
friction
friction al sürtme kabilinden
friction
(Tıp) Kuru plöritte duyulan ve karda yürürken ayağın çıkardığı sese benzeyen ses, frotman
friction
{i} friksiyon
friction
{i} (Tıp) friksiyon, ovma, ovuşturma
friction
{i} ovma
friction
(Askeri) İhtilaf, sürtüşme
friction
friction tape tecrit şeridi
friction
(Askeri) UYUŞMAZLIK, İHTİLAF, SÜRTÜŞME
friction
(Tıp) 1.Ovma, friksiyon
الإنجليزية - الإنجليزية
friction
the rubbing of one surface or thing against another

    الواصلة

    the rub·bing of one sur·face or thing a·gainst an·oth·er

    التركية النطق

    dhi rʌbîng ıv hwʌn sırfıs ır thîng ıgenst ınʌdhır

    النطق

    /ᴛʜē ˈrəbəɴɢ əv ˈhwən ˈsərfəs ər ˈᴛʜəɴɢ əˈgenst əˈnəᴛʜər/ /ðiː ˈrʌbɪŋ əv ˈhwʌn ˈsɜrfəs ɜr ˈθɪŋ əˈɡɛnst əˈnʌðɜr/
المفضلات