Saatimi tamir ettirdim.
- I had my watch repaired.
Sobayı tamir etmesi için bir profesyonel kiraladım.
- I hired a professional to repair the stove.
Tamir etmek için radyoyu parçalara ayırdım.
- I took the radio apart to repair it.
Arabayı tamir etmek çok paraya maloldu.
- It cost a lot of money to repair the car.
Sadece gerekli tamiratları yapın lütfen.
- Just do the essential repairs, please.
Cookie'nin evi onarımdadır.
- Cookie's house is under repair.
Bu arabanın onarıma ihtiyacı var.
- This car needs repairing.
If you look closely you can see the repair in the paintwork.