Becerisine güveniyor.
- He has confidence in his ability.
Bir kişinin kazanabileceği en değerli beceri, kendini düşünebilme yeteneğidir.
- The most valuable skill one can acquire is the ability to think for oneself.
Yetenek farkını onlara gösterdim.
- I showed them the difference of ability.
Bu sıradan bir yetenek değildir.
- This isn't any ordinary ability.
Herkes kendi kabiliyetine göre çalıştı.
- Everyone worked according to one's ability.
Tom kesinlikle patron olma kabiliyetine sahip.
- Tom definitely has the ability to be the boss.
Zayıflığı gösterme yeteneği bir güçtür.
- The ability to show weakness is a strength.
This wood has the ability to fight off insects, fungus, and mold for a considerable time.