الإنجليزية - التركية
تعريف the quality of threatening evil في الإنجليزية التركية القاموس.
- malice
- kasıt
- malice
- şer
- malevolence
- kindarlık
- malevolence
- kötü niyet
- malice
- kötü niyet
Ona karşı hiçbir kötü niyet taşımıyorum.
-I bear him no malice.
Muhalefet kötü niyetle birlikte ellerini ovuşturuyor.
-The opposition is rubbing their hands together in malice.
- malice
- kötülük etme isteği
- malice
- kötülük
Bu tür şeyler çoğunlukla kötülükten daha ziyade bir kaza sonucudur.
-Such things are often a result of accident rather than malice.
O bizim gruba karşı kötülük taşımaktadır.
-She bears malice toward our group.
- malice
- kin
- malevolence
- Art niyet
- malevolence
- {i} kin
- malice
- i kötülük
- malice
- {i} haset
- malice
- malice prepensetaahhüt
- malice
- bedhahlık
- malice
- malice aforethought
- malice
- iğneleme
- malice
- {i} fesat
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف the quality of threatening evil في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- malice
- malevolence
the quality of threatening evil
الواصلة
the qua·li·ty of threatening e·vilالتركية النطق
dhi kwälıti ıv thretnîng ivılالنطق
/ᴛʜē ˈkwälətē əv ˈᴛʜretnəɴɢ ˈēvəl/ /ðiː ˈkwɑːlətiː əv ˈθrɛtnɪŋ ˈiːvəl/
Resimler
المفضلات