تعريف the process of such production; generation, creation في الإنجليزية التركية القاموس.
- manufacture
- {f} imal etmek
Bu fabrika CD çalarlar imal etmektedir.
-This factory manufactures CD players.
- manufacture
- {i} üretim
O fabrika, bilgisayar üretimi içindir.
-That factory is for the manufacture of computers.
Üretim tarihi kapağın üzerinde yazıyor.
-The date of manufacture is shown on the lid.
- manufacture
- {f} üretmek
Onları üretmek için en ucuz yer olduğundan dolayı elbiselerimizin çoğu Bengladeş'te yapılırlar.
-Many of our clothes are made in Bangladesh because it's the cheapest place to manufacture them.
Bu fabrika, otomobil parçaları üretmektedir.
-This factory manufactures automobile parts.
- manufacture
- {f} (bahane) uydurmak
- manufacture
- {f} imal et
Bu fabrika CD çalarlar imal etmektedir.
-This factory manufactures CD players.
- manufacture
- (Bilgisayar) yapın
- manufacture
- mamul
- manufacture
- (Ticaret) üretim yapmak
- manufacture
- imâl
Bu fabrika CD çalarlar imal etmektedir.
-This factory manufactures CD players.
Bu makine Fransa'da imal edilmiştir.
-This machine was manufactured in France.
- manufacture
- {f} üret
Robotlar araba üretmek içindir.
-Robots are used to manufacture cars.
Bu fabrika, otomobil parçaları üretmektedir.
-This factory manufactures automobile parts.
- manufacture
- yapım
- manufacture
- {i} imalat
İmalatçının açıklamasına göre, her on yılda bir değiştirilmeli.
-According to the manufacturer's directions, tires should be changed every 10 years.
- manufacture
- manufacturerfabrikatör
- manufacture
- yapmak
- manufacture
- (Tekstil) yapım, imal; yapmak, imal etmek
- manufacture
- {f} uydurmak
- manufacture
- yalandan icat etmek
- manufacture
- {i} imal, yapım
المصطلحات ذات الصلة
تعريف the process of such production; generation, creation في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- manufacture
Our lawgivers take special pride in the ever active manufacture of new bills and laws.