Her şey değişmek üzere.
- Everything's about to change.
Değişmek için asla çok geç değildir.
- It's never too late to change.
Ben tarihi yarın geceye değiştirmek istiyorum.
- I'd like to change the date to tomorrow night.
Onu değiştirmek istiyorum.
- I want to change that.
Havada ani bir değişiklik vardı.
- There was a sudden change in the weather.
Herhangi bir değişiklik var mı?
- Have there been any changes?
Fiziksel değişiklikler doğrudan yaşlanmayla ilgilidir.
- Physical changes are directly related to aging.
İnsan cildi sıcaklık değişikliklerine karşı çok duyarlıdır.
- Man's skin is very sensitive to temperature changes.
The product is undergoing a change in order to improve it.