Ne Musevi, ne de musevi olmayan, ne köle ne de özgür vardır, ne erkek ne de dişi vardır, zira Mesih İsa'da hepiniz birsiniz.
- There is neither Jew nor Gentile, neither slave nor free, nor is there male and female, for you are all one in Christ Jesus.
Üç tane köpeğim var; birisi erkek, diğerleri dişi.
- I have three dogs; one is male and the others are female.
O ilk Japon kadın astronot olacak.
- She will be the first female Japanese astronaut.
Qipao 17.yüzyıl Çin'inde yaratılmış klasik kadın giysisidir.
- The qipao is a classic female garment that originated in 17th century China.
Şu anda hiçbir şey yolunda gitmiyor; ailenin dişileri bana karşı birleşmişler.
- At present, nothing goes smoothly; the Females of the Family are united against me.
Tavus kuşunun güzel kuyruğu dişilerin ilgisini çekmeye yardım eder.
- The peacock's beautiful tail helps it attract females.
Tom'un çok sayıda kız arkadaşı var.
- Tom has a lot female friends.
Öğretmenin önünde oturan kız öğrenci Almanyalıdır.
- The female student that sat in front of the teacher is from Germany.