O, baş ağrısından acı çekiyor.
- He is suffering from a headache.
Soğuk Moskova kışlarında kendi başına şapka takmak en iyisidir.
- It's best to wear a cap on your head during the cold Moscow winters.
Tom sadece başlıklara baktı.
- Tom only glanced at the headlines.
Haber başlıklarını gördün mü?
- Have you seen the headlines?
Bir fincan kahve kafamı aydınlattı.
- A cup of coffee cleared my head.
Ikeda birkaç aptalca hata yaptı ve bu yüzden ona bölüm başkanı tarafından ağzının payı verildi.
- Ikeda made several silly mistakes, and so he was told off by the department head.