الإنجليزية - التركية
تعريف the power, right, or authority to interpret and apply the law في الإنجليزية التركية القاموس.
- jurisdiction
- {i} yargı
Bizim burada yargılamamız var.
-We have jurisdiction here.
Bu sizin yargı alanınızın dışındadır.
-It's outside your jurisdiction.
- jurisdiction
- {i} yetki alanı
Bu durum benim yetki alanımın dışında.
-This case is outside my jurisdiction.
- jurisdiction
- (Politika, Siyaset) yargı alanı
Bu sizin yargı alanınızın dışındadır.
-It's outside your jurisdiction.
- jurisdiction
- (Ticaret) yargı yetkisinin alanı
- jurisdiction
- (Ticaret) yargılama hakkı
- jurisdiction
- yetki sınırları
- jurisdiction
- (Ticaret) mahkemenin görevi
- jurisdiction
- (Askeri) YARGI HAKKI, YARGI YETKİSİ, KAZA BÖLGESİ, YETKİ: Kaza kuvvetini kullanma iktidarı
- jurisdiction
- {i} yargılama yetkisi
- jurisdiction
- işçi sendikalarının yetki alanınajurisdictional dispute sendikalar arasın
- jurisdiction
- (Avrupa Birliği) yargı yetkisi
- jurisdiction
- {i} yetki
Bu durum benim yetki alanımın dışında.
-This case is outside my jurisdiction.
- jurisdiction
- hükümetin nüfuz dairesi
- jurisdiction
- hükümet
- jurisdiction
- hâkimin yargılama dairesi
- jurisdiction
- jurisdictionalhükümet nüfuzuna veya nüfuz dairesine ait
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف the power, right, or authority to interpret and apply the law في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- jurisdiction
the power, right, or authority to interpret and apply the law
الواصلة
the power, right, or au·tho·ri·ty to in·ter·pret and ap·ply the lawالنطق
Resimler
المفضلات